6. Sınıf Edat-Bağlaç-Ünlem Konu Anlatımı
EDAT (İLGEÇ)
Tek başlarına anlamı olmayan, kendisinden önceki sözcüklerle ilgi kurarak cümle içinde anlam kazanan sözcüklere edat (ilgeç) denir.
Tek Başlarına Kullanılan Edatlar
- Örnekler
- sadece
- üzere
- diye
- denli
- için
- gibi
- kadar
- değil
- mi
- ile (“ve” anlamında değilse )
- “Sadece” anlamında:
- ancak
- yalnız
- tek
- bir
“e” Hâl Ekiyle Kullanılan Edatlar
- Örnekler
- e doğru
- e karşı
- e kadar
- e rağmen
- e dek
- e değin
- e dair
- e karşın
- e göre
“den” Hâl Ekiyle Kullanılan Edatlar
- Örnekler
- den beri
- den dolayı
- den önce
- den sonra
- den itibaren
- den başka
- den evvel
- den ötürü
- den yana
- Örnekler
- Okusun diye kitap aldım. (amaç)
- Kar yağdı diye yollar kapandı. (neden)
- Eve doğru yürümeye başladık. (yön)
- Çocukları arı gibi çalışkandı. (benzerlik)
- Elif de Muhsin kadar kitap okur. (karşılaştırma)
- Zil çaldı mı yanıma gelsin. (zaman)
- Bana vermek üzere defteri götürebilirsin. (koşul)
- Uyarı
“ile” edatı “ile” bağlacı ile karıştırılmamalıdır. Cümlede “ile” yerine “ve” getirilebiliyorsa bağlaç, getirilemiyorsa edattır. Elif ile Mevlüt, yarın Burdur’a gidecek.
- Elif ile Mevlüt, yarın Burdur’a gidecek. →“ile” yerine “ve” getirilebildiği için bağlaçtır.
- Muhsin ile sinemaya gideceğiz.→“ile” yerine “ve” getirilemediği için edattır.
- Muhsinle sinemaya gideceğiz. →“ile” edatı “-la/-le” şeklinde sözcüğü bitişik olarak da yazılabilir.
- Ben tek seninle görüşürüm.
- Bu günlerde bir o yanımdaydı.
- Sorunlarını yalnız bana anlatır.
- Bugün okula ancak o gelebilir.
- Doğru yolda ilerlediğimizden emin misin? (sıfat)
- Sözün doğrusu makbuldür. (isim)
- Okula doğru koşarak gitti. (edat)
BAĞLAÇ
Tek başlarına bir anlamı olmayan, cümle içerisinde eş görevli sözcükleri veya cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir.
- Örnekler
- Sınıfa girdik ve öğrencilerle tanıştık.
- Sınıfa girdik , öğrencilerle tanıştık.
- Örnekler
- Emel de kitap okuyor. (Emel’den başka kitap okuyanlar da var.)
- Emel kitap okuyor. (Sadece Emel kitap okuyor.)
- Uyarı
“de” ve “ki” bağlaçları, en çok sorulan ve karıştırılan bağlaçlardır.
“da/de” Bağlacı
- Örnekler
- Kitap da okumadı.
- Örnekler
- Alsak ta kullansak. → Yanlış
- Alsak da kullansak → Doğru
- Örnekler
- Ayşen’de müzik dinlemeli. → Yanlış
- Ayşen de müzik dinlemeli. → Doğru
- Örnekler
- Sadece mevsim de kar yağar. → Yanlış
- Yalnızca bu mevsimde kar yağar. → Doğru (Bu cümlede “-de” ektir ama “-de” eki cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamda bir daralma ya da bozulma olmaz.)
- Yalnızca bu mevsim kar yağar.
“ki” Bağlacı
- Örnekler
- Cebindeki kalemi bana verdi. → “Cebimdekiler” anlamlı olduğu için “ki” ektir ve bitişik yazılmalıdır.
- Anladım ki herkes kendine göre haklı. → “Anladımkiler” anlamsız olduğu için “ki” bağlaçtır ve ayrı yazılmalıdır.
- Örnekler
- Sıkıntı onda ki yanına geliyor. → Ondakiler anlamlı olsa da “ki” bu cümlede bağlaçtır ve ayrı yazılmalıdır.
Dilimizde sıklıkla kullanılan diğer bağlaçlardan bazıları şunlardır: ve, veya, ya da, hatta, üstelik, ile, yalnız, ancak, ama, fakat, yahut…
Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra da herhangi bir noktalama işareti kullanılmaz.
- Örnekler
- Ya benimle gelirsin ya da babanla evde oturursun.
- Hem ödev yapıyor hem de müzik dinliyor.
- İster gider ister gelirsin.
- Kâh kitap okuyor kâh müzik dinliyordu.
- Ha sen haklısın ha o haklı, ne fark eder?
- Örnekler
- Beni arama da sorarım sana. (azarlama, uyarı)
- Seninle gelirim ama hemen çıkamam. (koşul)
- Hasta olsa da okula gelir. (bile)
ÜNLEM
Korku, pişmanlık, üzüntü, telaş, sevinç, şaşkınlık gibi aniden beliren duyguları anlatan sözcüklere ünlem denir.
- Örnekler
- Eyvah, tabağı kırdım! (telaş)
- Tüh be, son dakikada gol yedik! (üzüntü)
- Hey, oraları da toplayın! (seslenme)
- A, ne kadar da değişmişsin! (şaşkınlık)
- Hah, şimdi oldu işte! (beğenme, onaylama)
- Vah, gitti dağ gibi adam! (üzüntü)
- Uyarı
Aşağıdaki iki kullanım da noktalama açısından doğrudur.
- Eyvah, anneme haber vermeyi unuttum!
- Eyvah! Anneme haber vermeyi unuttum.
- Örnekler
Komşular İsim | akşam gelecek. |
Komşular, Ünlem | yetişin! (seslenme) |
Bırakalım da özgürce | yaşasın. Fiil |
Yaşasın, Ünlem | yüz almışım! (sevinç) |