1) çok acı; 2) çok soğuk (hava); 3) çok becerikli, usta: Zehir gibi şoför. 4) çok üstün: Zehir gibi bir zekâ. 5) çok iyi: ‘Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu.’ –Halikarnas Balıkçısı.
1) çok acı; 2) çok soğuk (hava); 3) çok becerikli, usta: Zehir gibi şoför. 4) çok üstün: Zehir gibi bir zekâ. 5) çok iyi: ‘Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu.’ –Halikarnas Balıkçısı.