kendi üzerine almak, muhatap olmak: ‘Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder.’ –B. Felek.
kendi üzerine almak, muhatap olmak: ‘Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder.’ –B. Felek.