kaybolmak, yok olmak: ‘Sağıma baktım. İhtiyar yoktu. Güneşin ilk ziyalarıyla beraber kaybolan hayalet gibi sanki silinmiş, uçmuş gitmişti.’ –Ö. Seyfettin.
kaybolmak, yok olmak: ‘Sağıma baktım. İhtiyar yoktu. Güneşin ilk ziyalarıyla beraber kaybolan hayalet gibi sanki silinmiş, uçmuş gitmişti.’ –Ö. Seyfettin.