1) isteklendirmek, özendirmek: ‘Kasketi yıpranmış bir ihtiyar programı övüyor, halkı teşvik ediyordu.’ –H. E. Adıvar. 2) mec. bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.
1) isteklendirmek, özendirmek: ‘Kasketi yıpranmış bir ihtiyar programı övüyor, halkı teşvik ediyordu.’ –H. E. Adıvar. 2) mec. bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.