1) havayı ciğerlere çekmek, nefes almak: ‘Caddeye çıkınca derin soluk alıyorduk.’ –A. Kutlu. 2) dinlenmek: ‘Hem biraz soluk alırım hem de adamcağızın gönlünü almış olurum.’ –S. M. Alus.
1) havayı ciğerlere çekmek, nefes almak: ‘Caddeye çıkınca derin soluk alıyorduk.’ –A. Kutlu. 2) dinlenmek: ‘Hem biraz soluk alırım hem de adamcağızın gönlünü almış olurum.’ –S. M. Alus.