1) herhangi bir sesi çıkarmak: ‘Üç defa ses veren bir küçük çanın altından bahçeye girdiler.’ –Y. K. Karaosmanoğlu. 2) bir çağrıya karşılık vermek: ‘Her biri bir türlü feryada başlar / Güller seda verir, bağlar ses verir’ –Âşık Veysel.
1) herhangi bir sesi çıkarmak: ‘Üç defa ses veren bir küçük çanın altından bahçeye girdiler.’ –Y. K. Karaosmanoğlu. 2) bir çağrıya karşılık vermek: ‘Her biri bir türlü feryada başlar / Güller seda verir, bağlar ses verir’ –Âşık Veysel.