1) çamaşır rengi solmak; 2) neşe, canlılık veya değişiklik kazandırmak: ‘Bembeyaz bulutlar kırmızılaştı / Sonra yavaş yavaş deminki renksiz / Göklere renk veren bir ziya taştı / Açılırken hülyalı enginlere biz’ –N. Hikmet. 3) açık etmek: ‘O fırsatta onu yererek göze girmeye çalışan birkaç tıynetsiz dalkavuk da elbet renk verdiler.’ –A. Kabaklı.