bir konuyu, bir kimseyi ele alıp sürekli uğraşmak, diline dolamak: ‘Çarşının alaycıları, gevezeleri … Halil’in yüreğinin yandığını anlayınca onu parmaklarına doladılar, ateşini körüklemeye başladılar.’ –M. Ş. Esendal.
bir konuyu, bir kimseyi ele alıp sürekli uğraşmak, diline dolamak: ‘Çarşının alaycıları, gevezeleri … Halil’in yüreğinin yandığını anlayınca onu parmaklarına doladılar, ateşini körüklemeye başladılar.’ –M. Ş. Esendal.