1) yolunu kesmek; 2) önlemek: ‘Bütün siyasi tedbirler öyle bir tehlikeli hareketin önüne geçmek için alınmıştı.’ –Y. K. Karaosmanoğlu.
1) yolunu kesmek; 2) önlemek: ‘Bütün siyasi tedbirler öyle bir tehlikeli hareketin önüne geçmek için alınmıştı.’ –Y. K. Karaosmanoğlu.