1) bir hedefi vurmak için ateşli silahlara gerekli doğrultuyu vermek, gezlemek: ‘Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi.’ –A. Gündüz. 2) kendisine nişan verilmek: ‘Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı.’ –R. H. Karay.