1) havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak: ‘Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum.’ –R. E. Ünaydın. 2) dinlenmek; 3) ferahlamak, rahatlamak: ‘Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım.’ –Y. K. Karaosmanoğlu. 4) mutlu bir biçimde yaşamak: ‘Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok.’ –M. Ş. Esendal.