1) birinin karşısında durmak: ‘Sizi bucak bucak arayan ölüm, nihayet izinizi bulup karşınıza dikildi mi?’ –A. N. Asya. 2) karşıt olmak: ‘Bütün arkadaşlar yarın ele ele vererek karşınıza dikilirler.’ –H. Topuz. 3) engel olmak.
1) birinin karşısında durmak: ‘Sizi bucak bucak arayan ölüm, nihayet izinizi bulup karşınıza dikildi mi?’ –A. N. Asya. 2) karşıt olmak: ‘Bütün arkadaşlar yarın ele ele vererek karşınıza dikilirler.’ –H. Topuz. 3) engel olmak.