1) geçinmek: ‘Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi.’ –N. Cumalı. 2) yararı olmak: ‘Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor.’ –Ö. Seyfettin.
1) geçinmek: ‘Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi.’ –N. Cumalı. 2) yararı olmak: ‘Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor.’ –Ö. Seyfettin.