yardım etmek: ‘Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım’ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı.’ –Y. K. Karaosmanoğlu.
yardım etmek: ‘Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım’ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı.’ –Y. K. Karaosmanoğlu.