1) isteğince olduğu için huzur ve mutluluk duymak: ‘Uykusundan esneye gerine çıkar, içine sinmiş rüyalardan hafif hafif sıyrılırdı.’ –A. Ş. Hisar. 2) içi rahat etmek: ‘Düğünümde bulunmazsan gelinliğim içime sinmeyecek, diyor.’ –R. N. Güntekin.
1) isteğince olduğu için huzur ve mutluluk duymak: ‘Uykusundan esneye gerine çıkar, içine sinmiş rüyalardan hafif hafif sıyrılırdı.’ –A. Ş. Hisar. 2) içi rahat etmek: ‘Düğünümde bulunmazsan gelinliğim içime sinmeyecek, diyor.’ –R. N. Güntekin.