1) istemeden kısa bir süre uyuyuvermek: ‘Hanife kadın hastalandı, şimdi o gelinceye kadar işlerini ben yapıyorum, çamaşır yıkadım da yorulmuşum, şöyle içim geçmiş.’ –R. H. Karay. 2) bir işe yaramaz duruma gelmek: ‘Islak duvarların, rüzgâr vurdukça çatırdayan çatıların altında insanların içi geçti.’ –L. Tekin. 3) yaşlılıktan, güçsüzlükten isteksiz olmak, hiçbir şeye ilgi duymamak; 4) kavun, karpuz vb. yenmeyecek biçimde içi bozulmuş olmak.