1) üzülmek, yüreği burkulmak: ‘O kadar tatlıydı ki insanın içi eziliyordu.’ –N. Hikmet. 2) acıkma hissi duymak; 3) mec. sıkıntı ve heyecan içine düşmek: ‘Ay içim eziliyor kızım… Uzatma çabuk söyle.’ –H. R. Gürpınar.
1) üzülmek, yüreği burkulmak: ‘O kadar tatlıydı ki insanın içi eziliyordu.’ –N. Hikmet. 2) acıkma hissi duymak; 3) mec. sıkıntı ve heyecan içine düşmek: ‘Ay içim eziliyor kızım… Uzatma çabuk söyle.’ –H. R. Gürpınar.