1) ilk kez yeni bir şey yaratmak: ‘Nihayet, yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim.’ –Y. Z. Ortaç. 2) bir şeyi gerçekmiş gibi göstermek: ‘Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim.’ –A. Gündüz.
1) ilk kez yeni bir şey yaratmak: ‘Nihayet, yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim.’ –Y. Z. Ortaç. 2) bir şeyi gerçekmiş gibi göstermek: ‘Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim.’ –A. Gündüz.