1) -den oluşmak, meydana gelmek: ‘Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi.’ –Y. K. Karaosmanoğlu. 2) ancak bu kadar olmak.
1) -den oluşmak, meydana gelmek: ‘Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi.’ –Y. K. Karaosmanoğlu. 2) ancak bu kadar olmak.