1) öğretmenlik yapmak: ‘Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş.’ –R. E. Ünaydın. 2) mec. akıl öğretmek, öğüt vermek: ‘Böyle heybetli, akıllı adam, sana hocalık etmiş adam ölür mü hiç?’ –N. Hikmet.
1) öğretmenlik yapmak: ‘Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş.’ –R. E. Ünaydın. 2) mec. akıl öğretmek, öğüt vermek: ‘Böyle heybetli, akıllı adam, sana hocalık etmiş adam ölür mü hiç?’ –N. Hikmet.