1) hedefe isabet ettirememek; 2) mec. öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak: ‘Bu işi onların yapmadığına inanıyor, birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor.’ –A. Ümit.
1) hedefe isabet ettirememek; 2) mec. öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak: ‘Bu işi onların yapmadığına inanıyor, birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor.’ –A. Ümit.