bir şeyin gerçekleşmesini engelleyici sebepler ileri sürmek: ‘Ancak çoğu sansür görevlisi de rüşvet alabilmek için güçlük çıkarıyordu.’ –M. And.
bir şeyin gerçekleşmesini engelleyici sebepler ileri sürmek: ‘Ancak çoğu sansür görevlisi de rüşvet alabilmek için güçlük çıkarıyordu.’ –M. And.