bir şeyden gözlerini ayıramamak: ‘O anda pek çok şeyler yapmak istediği hâlde, gözleri köşeyi ağır ağır dönen tramvaya takılıp kalmıştı.’ –P. Safa.
bir şeyden gözlerini ayıramamak: ‘O anda pek çok şeyler yapmak istediği hâlde, gözleri köşeyi ağır ağır dönen tramvaya takılıp kalmıştı.’ –P. Safa.