1) kuvvetli ışık veya parlaklık, kısa bir zaman için görüşü bulandırmak; 2) mec. bir niteliğiyle hayran bırakmak: ‘O sıralar Avrupa’da bir büyük piyano ustası gözleri kamaştırıyordu.’ –N. Nadi.
1) kuvvetli ışık veya parlaklık, kısa bir zaman için görüşü bulandırmak; 2) mec. bir niteliğiyle hayran bırakmak: ‘O sıralar Avrupa’da bir büyük piyano ustası gözleri kamaştırıyordu.’ –N. Nadi.