gönül vermek

1) sevmek, âşık olmak: ‘1934’te yepyeni bir Türkçeye gönül vermiş olan Atatürk, sonraki üç dört yıl içinde, daha ılımlı bir dil devrimine yönelmiş olabilir mi?’ –T. Halman. 2) bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelmek, eğinmek, meyletmek: ‘Atölyelerde bu işe gönül veren idealist öğretmenler ders vermekteydi.’ –C. Uçuk. 3) düşkün olmak: ‘Cevizli tel kadayıfına gönül verene de rastlanıyor.’ –S. F. Abasıyanık.

  • Yazının Bağlantısı: gönül vermek
  • Tarih: 9 Ocak 2025
  • Yazının Kategorisi:
  • Yazar:
  • Bu yazıyı RSS ile Takip Et
  • Diğer kaynaklarda arayın: gönül vermek
  • Filtreleme Seçenekleri
    Field not found.
    Ana Menü