1) her zaman kolayca alınıp yararlanılabilecek yerde ve yakınlıkta (olmak): ‘Elinin altındaki asker pek azdı.’ –Ö. Seyfettin. 2) hazırda bulundurmak: ‘Bütün belgelerin elimin altında olduğunu söylüyordum.’ –M. İzgü.
1) her zaman kolayca alınıp yararlanılabilecek yerde ve yakınlıkta (olmak): ‘Elinin altındaki asker pek azdı.’ –Ö. Seyfettin. 2) hazırda bulundurmak: ‘Bütün belgelerin elimin altında olduğunu söylüyordum.’ –M. İzgü.