1) kazanmak, edinmek, elde etmek: ‘Evi sattım, elime bin iki yüz lira kadar bir şey geçti.’ –Ö. Seyfettin. 2) rastlamak, bulmak: Eline geçen her kitabı okur. 3) yakalamak.
1) kazanmak, edinmek, elde etmek: ‘Evi sattım, elime bin iki yüz lira kadar bir şey geçti.’ –Ö. Seyfettin. 2) rastlamak, bulmak: Eline geçen her kitabı okur. 3) yakalamak.