1) giyimi kuşamı yenilemek: ‘Muharrem, çulu epey düzmüş vaziyetteydi.’ –S. F. Abasıyanık. 2) maddi durumu iyileşmek: ‘Aranızdan ayrılalı bir ay var mı? Belki yok bile. Çulu derhâl düzelttim.’ –R. N. Güntekin.
1) giyimi kuşamı yenilemek: ‘Muharrem, çulu epey düzmüş vaziyetteydi.’ –S. F. Abasıyanık. 2) maddi durumu iyileşmek: ‘Aranızdan ayrılalı bir ay var mı? Belki yok bile. Çulu derhâl düzelttim.’ –R. N. Güntekin.