1) bir noktayı hat biçiminde çeşitli yönde uzatmak: ‘Yerlerinden kalkıp duvara bir çizgi çekmişler.’ –N. F. Kısakürek. 2) mec. bitirmek, sona erdirmek: ‘Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi.’ –H. Taner.
1) bir noktayı hat biçiminde çeşitli yönde uzatmak: ‘Yerlerinden kalkıp duvara bir çizgi çekmişler.’ –N. F. Kısakürek. 2) mec. bitirmek, sona erdirmek: ‘Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi.’ –H. Taner.