1) buyurun diyerek konuğu saygı ile içeri almak: ‘Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim.’ –S. F. Abasıyanık. 2) sofraya çağırmak: ‘Aliş’e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular.’ –Halikarnas Balıkçısı.
1) buyurun diyerek konuğu saygı ile içeri almak: ‘Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim.’ –S. F. Abasıyanık. 2) sofraya çağırmak: ‘Aliş’e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular.’ –Halikarnas Balıkçısı.