bir şeye veya birine çok düşkün olmak: ‘Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk.’ –Y. Z. Ortaç. ‘Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum.’ –P. Safa.
bir şeye veya birine çok düşkün olmak: ‘Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk.’ –Y. Z. Ortaç. ‘Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum.’ –P. Safa.