1) bir yere dayanmak, yaslanmak: ‘Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi.’ –S. F. Abasıyanık. 2) güçlü birine, bir yere güvenmek.
1) bir yere dayanmak, yaslanmak: ‘Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi.’ –S. F. Abasıyanık. 2) güçlü birine, bir yere güvenmek.