(bir şey, bir şeyi) ağır basmak

1) taşıdığı özellikler üstün gelmek: ‘Yerli halıları gördüm; koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu.’ –B. R. Eyuboğlu. 2) bir işte gücü ve etkisi üstün gelmek: ‘Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu.’ –T. Buğra.

  • Yazının Bağlantısı: (bir şey, bir şeyi) ağır basmak
  • Tarih: 9 Ocak 2025
  • Yazının Kategorisi:
  • Yazar:
  • Bu yazıyı RSS ile Takip Et
  • Diğer kaynaklarda arayın: (bir şey, bir şeyi) ağır basmak
  • Filtreleme Seçenekleri
    Field not found.
    Ana Menü