1) ayakları üzerinde durmak, dikilmek: ‘Yeniden ayağa kalkıyorum, pencereye kadar gidiyorum.’ –A. Ümit. 2) hasta iyi olmak, iyileşmek; 3) saygı göstermek için oturma durumundan ayaküzeri durumuna geçmek; 4) harekete geçmek: ‘O gün yer yerinden oynadı, bütün İstanbul’a ayağa kalkmıştı.’ –H. Topuz. 5) isyan etmek; 6) mec. telaşlanmak, telaşa kapılmak, heyecanlanmak: ‘Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor.’ –B. R. Eyuboğlu.