altüst etmek

1) alt yüzünü üst yüzüne getirmek; 2) çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak: ‘Ama tutkunluklarımız yapraklara benzer, en hafif bir rüzgâr altüst edebilir onları.’ –C. Meriç. 3) yıkmak, harap etmek: Deprem köyü altüst etti. 4) huzursuz etmek, rahatsızlık vermek: ‘Kalbini altüst eden yeni durumu orada öğrendi.’ –H. E. Adıvar.

  • Yazının Bağlantısı: altüst etmek
  • Tarih: 9 Ocak 2025
  • Yazının Kategorisi:
  • Yazar:
  • Bu yazıyı RSS ile Takip Et
  • Diğer kaynaklarda arayın: altüst etmek
  • Filtreleme Seçenekleri
    Field not found.
    Ana Menü