1) ağrı, sızı duymak: Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak: ‘Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.’ –Y. K. Karaosmanoğlu.
1) ağrı, sızı duymak: Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak: ‘Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.’ –Y. K. Karaosmanoğlu.