Atasözleri ve Atasözlerinin Anlamları

2394 Sonuç bulundu.

değirmenin suyu nereden geliyor?

bu işin masrafını karşılayacak para nasıl kazanılıyor.

değirmi yurt tutmaya değirmi göt ister

bir yerde, bir işte tutunup başarı kazanabilmek için sebatla çalışmak gerektir.

değme sarhoşa yıkılana kadar gitsin

kendi aklını beğenip başkasını dinlemeyen kimseyi gittiği yanlış yoldan döndürmeye kalkmayın, bırakın cezasını çeksin.

deli arlanmaz, soyu arlanır

densizce, delice iş yapanlar yaptıklarından utanacak durumda değillerdir ama ailesi, yakınları onların davranışlarından üzüntü duyarlar, utanırlar.

deli deli akanı bura bura tıkarlar

aşırı ve ölçüsüz davrananlara karşı önleyici, sert tedbirler alınır.

deli deliden hoşlanır, imam ölüden

kişi, kendisine benzeyen veya yarar sağlayacağı kimseden hoşlanır.

deli deliyi görünce çomağını (değneğini) saklar (gizler)

saldırgan kimse, kendisi gibi birine saldırmaktan çekinir.

deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun

akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek fenalık edebilir, akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir.

deli ile çıkma yola, başına getirir bela

deli, kendisiyle arkadaşlık edenin başına çeşit çeşit dert açar.

deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş

densiz, budala ev sahibi, konuklarından çok kendini ağırlanacak konuk yerine koyar.

deliden al uslu haberi

deli, sır saklamasını bilmediği için haberin doğrusu ondan alınır.

delik büyük, yama küçük

eldeki imkânlar gerekenden çok az.

delikli boncuk (taş) yerde kalmaz

az çok işe yarayan her şeyin isteklisi bulunur.

delilsiz cennete bile girilmez

kişinin istediği şeyi elde edebilmesi için bir yol gösterenin olması gerekmektedir.

deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış

aklı kıt olan kimse, bir kez hoşuna gitmiş olan şeye benzettiği nesneyi, gerçekten ona benzemese de elde etmeye çalışır.

deliye göre her gün bayram

her fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.

deliye her gün bayram

her fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.

deliye taş atma, başını yarar

davranışlarında çılgınlık bulunan kimseye dokunma yoksa sana öyle çılgınca saldırır ki yaptığına pişman olursun.

demir ıslanmaz, deli uslanmaz

her nesnenin, her kişinin değiştirilemeyen bir özelliği vardır.

demir nemden, insan gamdan çürür

nem demiri nasıl paslandırıp çürütürse gam da insanı öylece yıpratır.

demir tavında dövülür

her iş zamanında ve uygun durumda yapılır.

demir tavında, dilber çağında

her iş zamanında ve uygun durumda yapılır.

demiri tavında dövmeli

her iş zamanında ve uygun durumda yapılır.

deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz

her denizde az çok dalga bulunduğu gibi her gönülde de bir sevda vardır.

deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız

her nesnenin kendisine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır.

deniz kenarında dalga eksik olmaz

içinde çeşitli olayların geçmesi doğal olan bir ortamda zaman zaman sert çatışmaların, fırtınaların çıkması da olasıdır.

denizdeki balığın bini bir paraya

henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.

denizdeki balığın pazarı (pazarlığı) olmaz

henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.

denize düşen yılana (yosuna) sarılır

güç bir duruma düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları olağandır.

derdi veren devasını da verir

her sıkıntının, üzüntünün bir çaresi vardır.

derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen

derdi olmayan kimse önemsiz şeyleri kendisine dert edinerek söylenir, borcu olmayan kimse de evlenirken birçok şey satın almak zorunda kaldığı için borçlanır.

derdini söylemeyen (saklayan) derman bulamaz

insan sıkıntısını başkasına açıklayarak giderebilir.

derede tarla sel için, tepede harman yel için

elden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız.

dereyi (çayı, ırmağı) geçerken at değiştirilmez

bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır.

dert ağlatır, aşk söyletir

derdi olan acı çeker, ağlar; âşık olan kimse de içindeki duyguları dışa vurup ferahlamak için durmadan söylenir.

dert gider amma yeri boş kalmaz

insan bir dertten kurtulduğunda onun yerine başka bir dert geleceğini iyi bilmelidir.

dert gitmez, değişir

insan bir dertten kurtulduğunda onun yerine başka bir dert geleceğini iyi bilmelidir.

dert, çekene göredir

bir derdin ağırlığı, hafifliği ona uğrayan kimsenin etkilenme derecesiyle ölçülür.

dertsiz baş (kul) olmaz

derdi olmayan kimse yoktur, az çok herkesin derdi vardır.

dertsiz baş terkide gerek

bir kişi ancak öldükten sonra dertten kurtulabilir.

dervişe ‘Bağdat’ta pilav var’ demişler, ‘yalan değilse ırak değil’ demiş

bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.

dervişin fikri ne ise zikri de odur

insan, önem verip düşündüğü şeyi konuşmaktan kendini alamaz.

destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar

bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.

destursuz bağa girenin yediği sopayı Mevla bilir

bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.

deve bir akçeye, deve bin akçeye

çok ucuza alınmayan bir şey gerekli olduğunda çok pahalıya alınabilir.

deve boynuz ararken kulaktan olmuş

elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu arayan, elindekinden de olur.

deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder

insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.

deve deve yerine çöker

yitirilen değerli kimsenin, elden çıkan değerli şeyin yeri boş kalmaz.

deve Kâbe’ye gitmekle hacı olmaz

gerekli niteliklerden yoksun olan kişi, biçimsel işler yapmakla kişiliğine değer kazandıramaz.

deve yerine deve çöker

değerli bir kimseden boşalacak yeri ancak o değerde olan başka bir kimse doldurabilir.

deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı

yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.

deveci ile konuşan kapısını büyük açar

yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.

deveden büyük fil var

herhangi bir konuda söz sahibi olanlardan daha büyük, daha yetkili biri mutlaka vardır.

devenin derisi eşeğe yük olur

zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır.

deveye ‘inişi mi seversin, yokuşu mu?’ demişler; ‘düz yere mi (düze kıran mı) girdi?’ demiş

bir işin kolay yapılabilmesi için bir yol varken zor yolu seçmek doğru olmaz.

deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez

herkesin gözü önündeki bir olayı şöyle böyle yorumlarla gizlemeye çalışmak boşunadır.

deveye burç gerek olursa boynunu uzatır

kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır.

deveyi yardan uçuran bir tutam ottur

gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.

devlet adama ayağıyla gelmez

zenginlik ve talih kişiyi kendiliğinden gelip bulmaz, çalışıp çabalamakla elde edilir.

devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen

en büyük mutluluk ve zenginlik, çocuk sahibi olmak; en gerekli mal, tahıl; en değerli mülk, değirmendir.

devletin malı deniz, yemeyen domuz

devlete hıyanet etmeyi sanat hâline getirenlere göre devletin bitmez tükenmez malı vardır. Yolunu bulup ondan aşırmayan budaladır.

devletli gözü perdeli olur

zengin, işi yolunda kimse yoksulların hâlinden anlamaz.

devletli ile deli bildiğini işler

yüksek rütbeliler, deliler, kimsenin sözünü dinlemez, akıllarına geleni yaparlar.

devletli yanını kaşısa yoksul para verecek sanır

bir isteğinin yerine getirilmesini ilgililerden bekleyen kimse, onların bu işle ilgisi bulunmayan davranışlarını, isteğini karşılamak üzere yapıyorlar diye yorumlar.

devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç

zenginle, az da olsa bir ilişkin bulunsun belki yararlanırsın ama fakire yaklaşma, o senden yararlanmak ister.

dibi görünmeyen sudan geçme

bir işe girişirken her yönünü iyice araştır.

dibi görünmeyen tastan su içme

bir işe girişirken her yönünü iyice araştır.

dibi kırmızı mumla (bal mumuyla) mı çağırdım

üzerinde önemle durarak çağırmadım.

diken battığı yerden çıkar

zarar hangi yönden geldiyse ancak o yönden giderilir.

dikensiz gül olmaz

iyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur.

dil ebsem (olsa) baş esen (esendir)

kişi dilini tutar, her şeyi söylemezse başını belaya sokmamış olur, rahat eder.

dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur

kişi her söylediğini yapamaz, her dilediğini elde edemez.

dile gelen ele gelir

insanlar yapacakları işler hakkında önce konuşurlar, sonra da o işi gerçekleştirirler.

dilenci bir olsa şekerle beslenir

yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek sevindirilir ancak bunların sayısı çok olduğundan hepsine aynı cömertlik gösterilemez.

dilencinin torbası dolmaz

şundan bundan yardım dileyerek geçinmeye çalışanların istekleri bitmez.

dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda

çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni nerede rahatsız edeceği belli olmaz.

dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş

hem gereksinim duyduğu konuda yardım istiyor hem de yapılan yardımı küçümsüyor.

dili olsa da söylese (anlatsa)

cansız nesneler konuşabilseler bazı olaylara tanıklık da edebilirler.

dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim

kişinin başına ne gelirse dilini tutmamasından gelir.

dilin cirmi küçük, cürmü büyük

dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını belaya sokarak büyük suç işler.

dilin kemiği yok

insan doğru veya yanlış her şeyi söyleyebilir.

dilini eşek arısı soksun

hoşa gitmeyen bir şey konuşan kimseye söylenen bir ilenme sözü.

dille düğümlenen, dişle çözülmez

verdiği sözü yerine getirmeyen kişi, sebebi sorulduğu zaman kendini savunmakta zorlanır.

dilsizin dilinden anası anlar

başkalarının kolay kolay anlayamadıkları şeyi, her gün onunla uğraşan kimse çok kolay anlar.

dinsizin hakkından imansız gelir

acımasız olan kişiyi, kendisinden daha acımasız biri yola getirir.

dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez

kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.

dişi yalanmazsa erkek dolanmaz

kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.

dışı eli yakar, içi beni yakar

görünüşe aldanmamalı.

doğan anası olma, doğuran anası ol

bir çocuk, annesinin değerini ancak kendisi de çocuk sahibi olduktan sonra anlar.

doğmadık çocuğa don biçilmez

ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden hazırlık yapmak doğru değildir.

doğru bilinmeyince eğri bilinmez

doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her ikisini de bilmek, tanımak gerekir.

doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar

doğru olmakla birlikte başkalarının işine gelmeyen sözleri söyleyenlerin sevilmediğini anlatan bir söz.

doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek

doğru sözlü olan kişi sevilmeyen, istenmeyen kişi olacağı için bulunduğu yerden ayrılmaya hazır olmalıdır.

doğru söyleyenin tepesi delik olur

sözüm bir kimseye dokunur mu diye düşünmeyerek doğruyu söyleyen kişi çok düşman kazanır.

doğru söz acıdır

eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz, bu işi yapanlara acı gelir.

doğru söz yemin istemez

sözün doğruluğunda kuşku yoksa yemine gerek yoktur.

doğruluk minarede kalmış onun da içi eğri

doğru görünen nice kişiler vardır ki içyüzlerini bilenlerden nasıl düzenbaz oldukları öğrenilir.

doğrunun yardımcısı Allah’tır

işlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Tanrı her zaman yardım eder.

doğuran avrat Azrail’i yenmiş

yeni doğan çocuğu sürekli ölen kadın doğurmaktan usanmazsa elbet bir gün isteğine kavuşur.

dökme su ile değirmen dönmez

işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez.

Sayfa 9 / 24

 

 

Filtreleme Seçenekleri
Field not found.
Ana Menü