akşam ise yat, sabah ise git
geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.
akşam oldu kon, sabah oldu göç
geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.
akşama karşı gitme, tana karşı yatma
yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır.
akşamın hayrından sabahın şerri iyidir (yeğdir)
işinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece iş yapmanın kötü yönleri daha çoktur.
akşamın işini sabaha (yarına) bırakma
bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.
al aslan tutar, güç sıçan tutmaz
bir kimse zekâsını kullanarak kendisinden güçlü olan yaratığı yenebilir ancak gücünü kullanarak kendisinden daha güçsüz ama zeki olan bir yaratığın üstesinden gelemez.
al elmaya taş atan çok olur
değerli kimselere sataşan çok olur.
al giyen alınır
1) göz alıcı giysi giyen güzele hemen istekli çıkar; 2) bir işin yapılışıyla uzaktan bile olsa ilgisi bulunan kimse, o iş üzerindeki eleştirileri üzerine alır.
al gömlek gizlenmez
bazı kötü şeylerin gizlenmesi mümkün değildir.
al ile aslan tutulur, güç ile sıçan (gücüğen) tutulmaz
bir kimse zekâsını kullanarak kendisinden güçlü olan yaratığı yenebilir ancak gücünü kullanarak kendisinden daha güçsüz ama zeki olan bir yaratığın üstesinden gelemez.
al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun)
bir yolsuzluğun suçluları aranırken o işte kusuru olan kişi telaşlanır.
al malın iyisini, çekme kaygısını
malın iyisini alan, onu tasasız kullanır.
ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz.
ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır
bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar yanılırlar.
alacağım olsun da alakargada olsun
borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyi bir şeydir.
alacakla verecek (borç) ödenmez
bir yerden alacağınız parayla başka bir yere olan borcunuzu kapatamazsınız.
alakargada alacağım olsun, alamazsam gözümü oysun
borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyi bir şeydir.
alçacık eşeğe herkes biner
güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk altına almak ve ezmek kolaydır.
alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.
alçak uçan yüce konar, yüce uçan (konan) alçak konar (uçar)
alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisini herkesten üstün gören sevilmez ve toplum içinde iyi bir yer edinemez.
alçak yer yiğidi hor gösterir
basit bir çevrede yaşayan, önemsiz bir görevde çalışan her yönden değerli olan kişi önemsiz bir görevde çalışıyorsa yeteneklerini tam olarak gösteremez, bundan dolayı değeri anlaşılmaz.
alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar.
alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir.
âleme verir talkını (telkini), kendi yutar salkımı
kendisinin inanmadığı ve tutmadığı öğütleri başkalarına kolayca verir.
âlemin ağzı torba değil ki büzesin
başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
alet işler, el övünür
bir kimse ne kadar usta olursa olsun gerekli araçları olmadan kusursuz iş yapamaz.
âlim unutmuş, kalem unutmamış
insan ne kadar bilgili olursa olsun her şeyi aklında tutamayacağı için unutulmaması istenilen şey mutlaka yazılmalıdır.
âlimden zalim doğar
topluma yaptıklarıyla daima yararlı olmuş bir bilginin çocuğu da öyle olacak diye bir kural yoktur.
alıcı kuşun ömrü az olur
başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olur, bu düşmanlar onun canına kıyarlar.
alışmadık götte don durmaz
bir kimse alışmadığı, sıkıcı bir duruma kendini kolay kolay uyduramaz, ondan bir an önce kurtulmaya çalışır.
alışmış kudurmuştan beterdir
alışılan bir şeyden kolayca vazgeçilmez.
alışmış kursak bulamacını ister
kişi, yararlanmaya alıştığı şeyden yoksun kalmak istemez.
Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Allah bana, ben de sana
şimdi sana borcumu ödeyecek param yok, kazanırsam öderim.
Allah bilir ama kul da sezer
bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Tanrı bilir ama insan da kafasını kullanarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilir.
Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Allah dağına göre kar verir
Tanrı herkese dayanabileceği ölçüde sıkıntı verir.
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
alın yazısı ne ise o olur.
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
işi bozulan kişi umutsuzluğa düşmemeli, Tanrı’nın onu daha iyi bir işe kavuşturacağına inanmalıdır.
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
geçim konusunda kimse kimseye yük olmamalıdır.
Allah kulundan geçmez
Tanrı dar zamanlarında kulunun imdadına yetişir.
Allah kulunu kısmeti ile yaratır
bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.
Allah sabırlı kulunu sever
Tanrı sabırlı kulunu sevdiği için sabırlı olmaya daha çok dikkat etmeliyiz.
Allah sağ gözü (eli) sol göze (ele) muhtaç etmesin
Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.
Allah sevdiğine dert verir
Tanrı, derdin kendisinden geldiğine inanarak yakınmayanları ödüllendireceği için sevdiğine dert verir.
Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir yaşama düzeni verir.
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
Tanrı dilerse hiç tanınmayan, yoksul bir aile çocuğunu da üne, zenginliğe kavuşturur.
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
Tanrı bir kimseyi zengin etmek isterse ona hiç umulmadık yerden mal ve para gelir.
Allah’a bir can borcu var
Allaha vereceği canından başka hiç kimseye bir borcu yok.
Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz
kişi işlediği suçtan dolayı önce Tanrı’ya karşı sorumludur ve bu suçu da Tanrı bilir, bu nedenle onu kuldan saklamak gerekmez.
Allah’ın ondurmadığını peygamber sopa ile kovar
Allah bir kişiyi mutsuz yaratmışsa hiç kimse onun kaderini değiştiremez.
alma alı, sat yağızı, bin doruya, besle kırı
biniciler doru ve kır donlu atları, sarı, al ve yağız renkli olanlardan daha üstün sayarlar, o nedenle at alırken seçimi ona göre yapmak gerekir.
alma mazlumun ahını çıkar, aheste aheste
kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezasını ömür boyu çekersin.
almadan vermek Allah’a mahsus
insan yaptığı herhangi bir şey için mutlaka karşılık bekler.
almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
almayacağın bir şeye alacakmışsın gibi yakın ilgi gösterme, işinde çalıştırmayacağın kimseye çalıştıracakmışsın gibi umut verme.
alna yazılan başa gelir
kişi, kaderi ne ise onu görür.
alt değirmen güçlü akar
kaynakları eski ve bol olan kuruluşlar sağlam ve verimli olur.
altı aylık seyislikle kırk yıllık fışkı karıştırılmaz
bir işi tam öğrenmeden, inceliklerini kavramadan, ustalaşmadan o işte bilgiçlik taslanmaz.
altı olur, yedi olur, hep Allah’ın dediği olur
önceden ne kadar hesap yapılırsa yapılsın, sonunda Tanrı’nın dilediği olur.
altın adı pul oldu, kız adı dul oldu
uygunsuz davranışları yüzünden temiz tanınan kişiliği lekelendi.
altın anahtar her kapıyı açar
para olduğunda her güçlük yenilebilir.
altın ateşte, insan mihnette belli olur
altına benzeyen maddenin altın olup olmadığı ateşe dayanıklılık derecesi ile anlaşıldığı gibi bir kişinin değeri de sıkıntılara katlanma, zorlukları yenme ve benliğini koruma gücü ile ölçülür.
altın eli bıçak kesmez
1) varlıklı veya değerli kişilerin elini kimse bükemez; 2) herhangi bir işte usta olan her zorluğun üstesinden gelir.
altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur
hiç kimse zenginliğine güvenmemelidir, gün gelir yoksullaşır ve fakir kimseye muhtaç olur.
altın pas tutmaz
şerefli, temiz insana hiç kimse leke süremez.
altın tutsa toprak olur (altına yapışsa elinde bakır kesilir)
giriştiği işlerde büyük talihsizliklere uğrayan kimsenin durumunu anlatan bir söz.
altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz
değerli kişi veya nesneler, ne türlü uygunsuz koşullar içinde bulunurlarsa bulunsunlar değerlerini ve niteliklerini yitirmezler.
altın yere düşmekle pul olmaz
üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz.
altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir
tutumluluk değersiz görünen şeyleri değerlendirmekle olur.
altının kadrini sarraf bilir
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak bu konularda uzmanlığı bulunanlar bilir.
altının kıymetini sarraf bilir
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.
altta kalanın canı çıksın
herkes başının çaresine baksın, gücü yetmeyen ne olursa olsun.
aman diyene kılıç kalkmaz
mertliğinize güvenip size teslim olan düşmanın canına kıyılmamalıdır.
Amasya’nın bardağı, biri olmazsa biri daha
ele geçirilmeyen veya kaçan bir şeye üzülmek boştur çünkü her zaman benzeri sağlanabilir.
amcamla dayım, hepsinden aldım payım
yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı görmeyen bir kimse onlardan artık yeni bir istekte bulunamaz.
an beni bir kozla, o da çürük çıksın
bir dostun verdiği armağan küçük ve değersiz olsa bile verilen kişinin hatırlandığını göstermesi bakımından çok değerlidir.
an iti, kap sopayı
saldırgan biriyle karşılaşma olasılığı varsa kendini korumaya hazırlıklı ol.
ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
insanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.
ana ile kız, helva ile koz
anne ile kız, koz helvasının içindeki cevizle helva gibidirler, birbirlerinden kesinlikle ayrılmazlar.
ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış
kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
analık fenalık (kara yamalık)
üvey ana fenalık simgesidir.
anamın (babamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
insan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bilse onu yok denecek kadar az bir paraya satar.
anan güzel idi hani yeri, baban güzel idi hani evi
hiçbir duruma güvenilmez, bizim olan şeyler elimizde sürekli olarak kalmazlar.
ananın bahtı kızına
bir anne nasıl bir evlilik hayatı geçirirse kızının evlilik hayatı da kendisininkine benzer.
ananın bastığı yavru (civciv) incinmez (ölmez)
annenin acı sözü çocuğuna ağır gelmez.
anasına bak, kızını al, kenarına (kıyısına, tarağına) bak, bezini al
bir kızın karakterini öğrenmek isteyenler, anasının durumunu göz önüne alırlarsa aldanmamış olurlar.
anca beraber, kanca beraber
iki veya daha çok kişi yaptıkları iş kötü de gitse birbirlerinden ayrılmamalıdırlar.
anlatışa göre verirler fetvayı
haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir.
anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız kimselere ne söylense yararsızdır.
ar dünyası değil, kâr dünyası
kişi para kazanmak için namusuna dokunmadıktan sonra şu veya bu işi yapmaktan utanmamalıdır.
ar kadar eri olanın, dağ kadar yeri olur
çalışkan kişileri olan aile ve toplumlar her yerde bol kazanç elde ederler.
ar yılı değil, kâr yılı
birinin sıkılmayı bir yana bırakarak yalnız çıkarına baktığı anlatılırken söylenen bir söz.
araba devrilince (kırıldıktan sonra, kırılınca) yol gösteren çok olur
iş işten geçtikten sonra verilen öğüdün değeri yoktur.
araba ile tavşan avlanmaz
her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel yöntemler vardır.
arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
kıdem ve yaş bakımından büyük olanların yaptıkları her zaman örnek alınır.
aramakla bulunmaz
çok değerli ancak rastlantı ile ele geçer.
arayan Mevla’sını da bulur, belasını da
iyiyi amaçlayanlar iyiye, kötüyü amaçlayanlar ise kötüye ulaşırlar.
ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz
ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de böyledir, ona da güvenilmez.
ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
önemli kimseleri çekemeyip onlara dil uzatanlar çok olur.
