Atasözleri ve Atasözlerinin Anlamları

2394 Sonuç bulundu.

her ziyan bir öğüttür

kişi, uğradığı her zarardan bir ders alır.

herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış

insanlar kendi akıllarını başkalarının aklından üstün görürler.

herkes bildiğini okur

başkaları ne söylerse söylesin, herkes kendi düşünüşüne göre iş yapar.

herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz

herkes iş yapar ama o işin gerektirdiği ustalığı gösteremez.

herkes ektiğini biçer

nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.

herkes evinde ağadır

herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır.

herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine

bir işin bilerek ters yapıldığını, yolunda yapılmadığını anlatır.

herkes kaşık yapar ama sapını ortaya (doğru) getiremez

herkes bir iş yapar ancak istenildiği kadar güzel ve kusursuz olmaz.

herkes kendi ayıbını bilmez

insan kendi kusurunu göremez, bilemez.

herkes kendi ölüsü için ağlar

hiç kimse başkasının acısını içinde duymaz, onun yüreğini sızlatan ancak kendi acısıdır.

herkes ne ederse kendine eder

nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.

herkes sakız çiğner ama, Çingene kızı tadını çıkarır

severek yapılan iş, insanı mutlu eder.

herkesin ağzı torba değil ki büzesin

başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.

herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz

herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı.

herkesin arşınına göre bez vermezler

genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.

herkesin bir derdi var, değirmencininki su

herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır, bir kişinin derdi ötekininkine benzemez.

herkesin ettiği yoluna gelir

bir kimse başkasına ne yaparsa kendisi de aynı şeyle karşılaşır.

herkesin geçtiği köprüden sen de geç

herkesin tuttuğu yoldan sen de git.

herkesin gönlünde bir aslan yatar

herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır.

herkesin hamuru ekmeğine göredir

bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır.

herkesin tenceresi kapalı kaynar

bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez.

herkesin yorulduğu yere han yapılmaz

genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.

hesabı pak olanın, yüzü ak olur

doğruluktan şaşmayan, yasa dışı yollara sapmayanı kimse karalamayız.

hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat

hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.

hiç yoktan iyidir

elde bulunanla yetinmek gerekir.

hikmetinden sual olunmaz

1) sonucunun sebebi sorulmaz, araştırılmaz; 2) Allah’ın yaratıcı gücü karşısında sebep aranmaz.

hile ile iş gören mihnet ile can verir

işlerine hile karıştırıp başkalarını aldatan kişi son nefesini azap içinde verir.

hırsıza beyler de borçlu

zor kullanan kişilerin istediğini en güçlü kimseler bile verirler.

hırsıza kilit olmaz

kötü bir iş yapmaya kararlı olan kişiyi önlemek için alınacak tedbirler yararsızdır.

hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten

hırsızlığın büyüğü küçüğü olmaz, nitekim kadının namusunu satmış sayılması için bir öpücük vermiş olması yeter.

hısım hısımının ne öldüğünü ister, ne onduğunu

kardeş, kardeşe zarar gelmesini istemez ama onun kendisinden üstün durumda olmasını da kıskanır.

hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur

çok ucuza alınan mal, çürük, işe yaramaz çıkar.

hızlı sağanak tez geçer

büyük bir hızla başlayan şeyler az sürer.

hocanın dediğini yap (söylediğini dinle), yaptığını yapma

öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar.

horoz evlenir, tavuk tellenir

gereği yokken başkasının sevincine katılanlar için söylenen bir söz.

horoz ölür, gözü çöplükte kalır

yaşanılmış, alışılmış, erişilmiş bir durum veya makam yitirildikten sonra, göz o durum veya makamda kalır.

horozu çok olan köyde sabah geç olur

karışanı çok olan işlerden sonuç güç alınır.

huy canın altındadır

insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir.

huylu huyundan teneşirde vazgeçer

insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir.

huylu huyundan vazgeçmez

bir huy edinmiş olan kişiyi bu huyundan vazgeçirmek imkânsızdır.

ibadet de gizli, kabahat de

yapılan iyilikler göstermelik olmamalı, işlenen suçlar, ayıplar açığa vurulmamalıdır.

iç güveyisi iç ağrısı

iç güveyisi misafir gibidir, evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya çalışır ve bu durumdan da rahatsız olurlar.

içi beni yakar, dışı eli (seni) yakar

dış görünüşü ile başkalarının hoşuna giden bir şeyin veya durumun gerçekte kötü yönleri olabilir.

iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır

başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.

ihtiyarın düşkünü, beyaz giyer kış günü

daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur.

iki arslan bir posta sığmaz

bir ülkede iki baş egemen olamaz.

iki at bir kazığa bağlanmaz

ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.

iki baş bir kazanda kaynamaz

ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.

iki cambaz bir ipte oynamaz

kurnazlıkta eşit olan iki kimse birbirlerini aldatamaz.

iki çıplak bir hamama yakışır

iki yoksul kimsenin birbiriyle evlenmesi uygundur.

iki deliye bir uslu koymuşlar

birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir.

iki dinle bir söyle

çok konuşmak doğru değildir.

iki el bir baş içindir

ancak kendi geçimini sağlayabilenler, başkalarına yardım edecek bir durumda değildir.

iki emini bir yemin aralar

birbirinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa artık güven bozulmuş demektir, ayrılmaları gerekir.

iki gönül bir olunca samanlık seyran olur

birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir.

iki kaptan bir gemiyi batırır

bir işi iki kişi yürütemez.

iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış

iki kardeş arasındaki anlaşmazlık geçicidir, bu durumu gerçek ve sürekli sanmak saflıktır.

iki karılı evde toz diz boyu olur

bir işi iki kişi yürütemez.

iki kişi dinden olursa bir kişi candan olur

iki kişi yalan yere yemin edip dinden çıkarak bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık ederlerse o kimse asılır.

iki kulak bir dil için

çok dinleyip az söylemeli.

iki ölç, bir biç

bir iş yaparken ayrıntıları ve sonuçları iyice düşünülmelidir.

iki serçeden börek olur

insanların birbirlerine her zaman gereksinimleri olur.

iki testi tokuşunca biri elbet kırılır

kavgaya tutuşan iki kişiden biri elbette yenilir ve zarara uğrar.

iki tımar bir yem yerine geçer

atı sık sık tımar etmek, onu yemle beslemek kadar önemlidir.

ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar

aralarındaki anlaşmazlık o kadar büyüktür ki onları uzlaştırma çaresi bulunamaz.

ilk vuran okçudur

amaca başkalarından önce ulaşan, işinin ehlidir ve kazançlı çıkar.

imam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz

bir şey alınması imkânı olmayan yerden, bir şeyler vermesini beklemek boştur.

imam osurursa, cemaat sıçar

yöneticilerin kötü bir iş yapmaları, onların buyruğundakilerin daha kötü bir iş yapmalarına yol açar.

imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu

zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu.

incir babadan, zeytin dededen

bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir.

ineğin sarısı, toprağın karası

çiftçiler arasında ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir.

inek gibi süt vermeyen, öküz gibi kutan sürer

yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur.

insan (adam) kıymetini insan (adam) bilir

bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.

insan ayaktan, at tırnaktan kapar

birçok hastalık insana ayağını üşütmesi, ata da tırnağı yoluyla gelir.

insan beşer, kuldur şaşar

kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.

insan çeşit çeşit, yer damar damar

toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler.

insan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde

insan doğduğu yeri değil geçimini sağladığı yeri yurt edinir.

insan gönlünün artığını söyler

insanlar şaka yaparken içlerinden geçeni yansıtırlar.

insan göre göre, hayvan süre süre (alışır)

insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar.

insan insanın şeytanıdır

uygunsuz arkadaş, insanı doğru yoldan saptırır, kötülüğe sürükler.

insan kendini beğenmezse çatlar (ölür)

herkes kendini beğenir; bu, kendi aklını beğenmesinin sonucudur.

insan kıymetini insan bilir

bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar.

insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa

insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar.

insan sözünden (ikrarından), hayvan yularından tutulur

yularından tutulan hayvan başka yöne sapamadığı gibi insan da söylediği sözün dışına çıkamaz.

insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur

kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri yaşlılığında da değişmez.

insan yükü (eti) ağırdır

1) hiç kimse başka bir kimseye yük olmamalıdır; 2) yatalak insanı kaldırmak, yatırmak güçtür.

insanın (adamın) alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır

hayvanların işe yarayıp yaramayacakları görünüşlerinden belli olur ancak insanların kötü huylu olup olmadıkları dışarıdan anlaşılamaz.

insanın adı çıkacağına canı çıksın

insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.

insanın eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var

insan kendisini ancak tatlı diliyle sevdirebilir.

insanın kötüsü (fenası) olmaz; meğer ki parası olmaya

toplum içinde herkesin bir değeri vardır ancak züğürtlere değer verilmez.

insanlık sen de kalsın

1) karşı taraf iyilik bilmese de sen yine iyilik et; 2) bu işi nasıl olsa sana yaptıracaklar, bari kendiliğinden yap da onurunu koru.

insanoğlu çiğ süt emmiş

insanlardan tam bir doğruluk beklenmez.

ip inceldiği yerden kopar

bir durum, en çürük yerinden patlak verir.

ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır)

1) iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık sebebinin giderilmesi gerekir; 2) bozulan bir iş nerede kalmışsa düzeltilmesine oradan başlanır.

ip koptuğu yerden bağlanır

iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilebilmesi için kırgınlık nedeninin ortadan kaldırılması gerekir.

iş amana binince kavga uzamaz

kavga edenlerden biri aman dilerse çekişme sona erer.

iş anlatılıncaya kadar baş elden gider

kızışmış bir kavgada veya herhangi bir olayda meram anlatmaya fırsat kalmadan olacak olur.

iş bilenin kılıç kuşanın

her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.

iş insanın aynasıdır

bir kimsenin nasıl bir kişi olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.

iş olacağına varır

bir soruna aldırmamayı, ne yapılırsa yapılsın yine aynı sonuca ulaşılacağını anlatan bir söz.

Sayfa 14 / 24

 

 

Filtreleme Seçenekleri
Field not found.
Ana Menü