her ziyan bir öğüttür
kişi, uğradığı her zarardan bir ders alır.
herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış
insanlar kendi akıllarını başkalarının aklından üstün görürler.
herkes bildiğini okur
başkaları ne söylerse söylesin, herkes kendi düşünüşüne göre iş yapar.
herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz
herkes iş yapar ama o işin gerektirdiği ustalığı gösteremez.
herkes ektiğini biçer
nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
herkes evinde ağadır
herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır.
herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine
bir işin bilerek ters yapıldığını, yolunda yapılmadığını anlatır.
herkes kaşık yapar ama sapını ortaya (doğru) getiremez
herkes bir iş yapar ancak istenildiği kadar güzel ve kusursuz olmaz.
herkes kendi ayıbını bilmez
insan kendi kusurunu göremez, bilemez.
herkes kendi ölüsü için ağlar
hiç kimse başkasının acısını içinde duymaz, onun yüreğini sızlatan ancak kendi acısıdır.
herkes ne ederse kendine eder
nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
herkes sakız çiğner ama, Çingene kızı tadını çıkarır
severek yapılan iş, insanı mutlu eder.
herkesin ağzı torba değil ki büzesin
başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz
herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı.
herkesin arşınına göre bez vermezler
genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.
herkesin bir derdi var, değirmencininki su
herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır, bir kişinin derdi ötekininkine benzemez.
herkesin ettiği yoluna gelir
bir kimse başkasına ne yaparsa kendisi de aynı şeyle karşılaşır.
herkesin geçtiği köprüden sen de geç
herkesin tuttuğu yoldan sen de git.
herkesin gönlünde bir aslan yatar
herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır.
herkesin hamuru ekmeğine göredir
bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır.
herkesin tenceresi kapalı kaynar
bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez.
herkesin yorulduğu yere han yapılmaz
genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.
hesabı pak olanın, yüzü ak olur
doğruluktan şaşmayan, yasa dışı yollara sapmayanı kimse karalamayız.
hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.
hiç yoktan iyidir
elde bulunanla yetinmek gerekir.
hikmetinden sual olunmaz
1) sonucunun sebebi sorulmaz, araştırılmaz; 2) Allahın yaratıcı gücü karşısında sebep aranmaz.
hile ile iş gören mihnet ile can verir
işlerine hile karıştırıp başkalarını aldatan kişi son nefesini azap içinde verir.
hırsıza beyler de borçlu
zor kullanan kişilerin istediğini en güçlü kimseler bile verirler.
hırsıza kilit olmaz
kötü bir iş yapmaya kararlı olan kişiyi önlemek için alınacak tedbirler yararsızdır.
hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten
hırsızlığın büyüğü küçüğü olmaz, nitekim kadının namusunu satmış sayılması için bir öpücük vermiş olması yeter.
hısım hısımının ne öldüğünü ister, ne onduğunu
kardeş, kardeşe zarar gelmesini istemez ama onun kendisinden üstün durumda olmasını da kıskanır.
hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur
çok ucuza alınan mal, çürük, işe yaramaz çıkar.
hızlı sağanak tez geçer
büyük bir hızla başlayan şeyler az sürer.
hocanın dediğini yap (söylediğini dinle), yaptığını yapma
öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar.
horoz evlenir, tavuk tellenir
gereği yokken başkasının sevincine katılanlar için söylenen bir söz.
horoz ölür, gözü çöplükte kalır
yaşanılmış, alışılmış, erişilmiş bir durum veya makam yitirildikten sonra, göz o durum veya makamda kalır.
horozu çok olan köyde sabah geç olur
karışanı çok olan işlerden sonuç güç alınır.
huy canın altındadır
insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir.
huylu huyundan teneşirde vazgeçer
insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir.
huylu huyundan vazgeçmez
bir huy edinmiş olan kişiyi bu huyundan vazgeçirmek imkânsızdır.
ibadet de gizli, kabahat de
yapılan iyilikler göstermelik olmamalı, işlenen suçlar, ayıplar açığa vurulmamalıdır.
iç güveyisi iç ağrısı
iç güveyisi misafir gibidir, evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya çalışır ve bu durumdan da rahatsız olurlar.
içi beni yakar, dışı eli (seni) yakar
dış görünüşü ile başkalarının hoşuna giden bir şeyin veya durumun gerçekte kötü yönleri olabilir.
iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
ihtiyarın düşkünü, beyaz giyer kış günü
daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur.
iki arslan bir posta sığmaz
bir ülkede iki baş egemen olamaz.
iki at bir kazığa bağlanmaz
ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.
iki baş bir kazanda kaynamaz
ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.
iki cambaz bir ipte oynamaz
kurnazlıkta eşit olan iki kimse birbirlerini aldatamaz.
iki çıplak bir hamama yakışır
iki yoksul kimsenin birbiriyle evlenmesi uygundur.
iki deliye bir uslu koymuşlar
birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir.
iki dinle bir söyle
çok konuşmak doğru değildir.
iki el bir baş içindir
ancak kendi geçimini sağlayabilenler, başkalarına yardım edecek bir durumda değildir.
iki emini bir yemin aralar
birbirinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa artık güven bozulmuş demektir, ayrılmaları gerekir.
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir.
iki kaptan bir gemiyi batırır
bir işi iki kişi yürütemez.
iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
iki kardeş arasındaki anlaşmazlık geçicidir, bu durumu gerçek ve sürekli sanmak saflıktır.
iki karılı evde toz diz boyu olur
bir işi iki kişi yürütemez.
iki kişi dinden olursa bir kişi candan olur
iki kişi yalan yere yemin edip dinden çıkarak bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık ederlerse o kimse asılır.
iki kulak bir dil için
çok dinleyip az söylemeli.
iki ölç, bir biç
bir iş yaparken ayrıntıları ve sonuçları iyice düşünülmelidir.
iki serçeden börek olur
insanların birbirlerine her zaman gereksinimleri olur.
iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
kavgaya tutuşan iki kişiden biri elbette yenilir ve zarara uğrar.
iki tımar bir yem yerine geçer
atı sık sık tımar etmek, onu yemle beslemek kadar önemlidir.
ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
aralarındaki anlaşmazlık o kadar büyüktür ki onları uzlaştırma çaresi bulunamaz.
ilk vuran okçudur
amaca başkalarından önce ulaşan, işinin ehlidir ve kazançlı çıkar.
imam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
bir şey alınması imkânı olmayan yerden, bir şeyler vermesini beklemek boştur.
imam osurursa, cemaat sıçar
yöneticilerin kötü bir iş yapmaları, onların buyruğundakilerin daha kötü bir iş yapmalarına yol açar.
imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu
zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu.
incir babadan, zeytin dededen
bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir.
ineğin sarısı, toprağın karası
çiftçiler arasında ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir.
inek gibi süt vermeyen, öküz gibi kutan sürer
yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur.
insan (adam) kıymetini insan (adam) bilir
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.
insan ayaktan, at tırnaktan kapar
birçok hastalık insana ayağını üşütmesi, ata da tırnağı yoluyla gelir.
insan beşer, kuldur şaşar
kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.
insan çeşit çeşit, yer damar damar
toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler.
insan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde
insan doğduğu yeri değil geçimini sağladığı yeri yurt edinir.
insan gönlünün artığını söyler
insanlar şaka yaparken içlerinden geçeni yansıtırlar.
insan göre göre, hayvan süre süre (alışır)
insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar.
insan insanın şeytanıdır
uygunsuz arkadaş, insanı doğru yoldan saptırır, kötülüğe sürükler.
insan kendini beğenmezse çatlar (ölür)
herkes kendini beğenir; bu, kendi aklını beğenmesinin sonucudur.
insan kıymetini insan bilir
bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar.
insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar.
insan sözünden (ikrarından), hayvan yularından tutulur
yularından tutulan hayvan başka yöne sapamadığı gibi insan da söylediği sözün dışına çıkamaz.
insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri yaşlılığında da değişmez.
insan yükü (eti) ağırdır
1) hiç kimse başka bir kimseye yük olmamalıdır; 2) yatalak insanı kaldırmak, yatırmak güçtür.
insanın (adamın) alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır
hayvanların işe yarayıp yaramayacakları görünüşlerinden belli olur ancak insanların kötü huylu olup olmadıkları dışarıdan anlaşılamaz.
insanın adı çıkacağına canı çıksın
insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
insanın eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var
insan kendisini ancak tatlı diliyle sevdirebilir.
insanın kötüsü (fenası) olmaz; meğer ki parası olmaya
toplum içinde herkesin bir değeri vardır ancak züğürtlere değer verilmez.
insanlık sen de kalsın
1) karşı taraf iyilik bilmese de sen yine iyilik et; 2) bu işi nasıl olsa sana yaptıracaklar, bari kendiliğinden yap da onurunu koru.
insanoğlu çiğ süt emmiş
insanlardan tam bir doğruluk beklenmez.
ip inceldiği yerden kopar
bir durum, en çürük yerinden patlak verir.
ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır)
1) iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık sebebinin giderilmesi gerekir; 2) bozulan bir iş nerede kalmışsa düzeltilmesine oradan başlanır.
ip koptuğu yerden bağlanır
iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilebilmesi için kırgınlık nedeninin ortadan kaldırılması gerekir.
iş amana binince kavga uzamaz
kavga edenlerden biri aman dilerse çekişme sona erer.
iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
kızışmış bir kavgada veya herhangi bir olayda meram anlatmaya fırsat kalmadan olacak olur.
iş bilenin kılıç kuşanın
her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.
iş insanın aynasıdır
bir kimsenin nasıl bir kişi olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
iş olacağına varır
bir soruna aldırmamayı, ne yapılırsa yapılsın yine aynı sonuca ulaşılacağını anlatan bir söz.
