6. Sınıf Söz Varlığı – a. Sözcükte Anlam Konu Anlatımı
6. Sınıf “Sözcükte Anlam” konu anlatımı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline göre hazırlanıp sitemize yüklenmiştir.
1. Gerçek Anlam
Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamına gerçek anlam denir. Aynı zamanda sözcüğün sözlükteki ilk anlamıdır.
Okulunuzun bulunduğu çevreyi çok beğenirim.
Gezi programında Atatürk Barajı’nı da gördüğü için çok sevindi.
Kuş sesleri eşliğinde kahvaltı yapıyordu.
Nane ve maydanozdan birer bağ alıp eve döndü.
Kara gözlerindeki anlamlı bakış hepimizi etkilemişti.
Odaya girer girmez ışığı yakmadan pencereye yöneldi.
2. Mecaz Anlam
Bir sözcüğün, gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir.
Ailesinin ve çevresinin desteğini aldığı için çok mutluydu.
Yazılı sınavda barajı geçince seçeceği alanları düşünmeye başladı.
Son zamanlarda vicdanının sesini dinlemeye başladı.
Aile bağlarımızı yeniden kuvvetlendirmek için çabalamalıyız.
Kara haberler yüzünden televizyon izlemez oldu.
Ömer Seyfettin, edebiyat dünyasının ışıklarından biridir.
3. Yan Anlam
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşmadan kazandığı yeni anlama yan anlam denir.
Yan anlam; çoğu zaman canlılara ait organ ya da kısımların, cansız varlıklara yakıştırılması veya benzetilmesi ile oluşur.
Uğraşa uğraşa çivinin başını kırmış.
Köprünün ayakları son kez kontrol edilecekmiş.
Uludağ’ın sırtlarında gezinmiştik hep birlikte.
Evrakları masanın gözünden çıkardı.
4. Terim Anlam
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklere terim anlam denir.
Sınavda dikdörtgenin çevresini hesaplarken epey zorlandı. (Matematik)
Barajı kalabalık tutarsak bu şutun gol olmasını engelleriz. (Spor)
Çanakkale Boğazı’na yaklaşırken gemiyi derin bir sessizlik kapladı. (Coğrafya)
Piyano çalarken “do” sesini sürekli karıştırıyordu. (Müzik)
Eklem bağındaki rahatsızlıklar iyice artmaya başlamış. (Anatomi)
Karaya çıkınca yaşadıklarımı kitaplaştıracağım, dedi. (Jeoloji)
Derste işlediği ışık konusunu tekrar etmeye çalışıyordu. (Fizik)
İlk dersimize defterlerimize bir doğru çizerek başladık. (Matematik)
5. Somut Anlam
Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz veya kavrayabildiğimiz anlamları ifade eden sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
Penceredeki menekşelerin kokusu diğer odadan fark ediliyordu. (Koku alma duyu organımız, burun)
İnşaatın gürültüsü hepimizi rahatsız ediyordu. (Duyma duyu organımız, kulak)
Balıklar akvaryumun içinde yüzüyordu. (Görme duyu organımız, göz)
Hava ısınmaya başladı, gölge bir yer bulsak iyi olacak. (Dokunma duyu organımız, deri)
Burada yiyeceğin künefenin lezzetini başka yerde bulamazsın. (Tatma duyu organımız, dil)
6. Soyut Anlam
Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayamadığımız veya kavrayamadığımız anlamları ifade eden sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir.
Yaptığı şakadan sonra salonun havası değişti.
Hırsı yüzünden çoğu kez hata yaptı.
Sonunda heyecanını yenerek mikrofonu eline aldı.
Cesaret edip farklı bir bölgede çalışmaya başladı.
Bu hareketle hepimizin gönlünü almıştı.
İnancımızı hiç yitirmeden çabalamaya devam ediyoruz.
Öfke insana hata yaptıran tehlikeli bir duygudur.
7. Çok Anlamlılık
Türkçede sözcükler cümle içinde farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılabilirler. Bir sözcüğün birden çok anlamı ifade edecek şekilde kullanılmasına çok anlamlılık denir.
| MERKEZ | KÖK |
| 1. Burası dokumacılığın merkezidir. (Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.) |
1. Dişinin kök kısmında çürüme başlamış. (Bazı şeylerde dip bölüm.) |
| 2. İfadenizi almak için sizi merkeze bekliyoruz. (Polis karakolu.) |
2. Buradaki ağaçların kökleri dışarı fırlamış. (Toprakta bulunan besinleri emmesine yarayan klorofilsiz bölüm.) |
| 3. Halk Eğitim Merkezinde yeni beceriler edinmiş. (Bir işin öğretildiği yer.) |
3. Etkinlikte bazı sözcüklerin kökünü yanlış bulmuşsun. (Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü.) |
| 4. Az daha gidince şehir merkezine varırsınız. (Belirli bir yerin ortası.) |
4. Kökleri bu mahallede kalan güzel bir arkadaşlığımız var. (Kaynak, köken.) |
8. Çağrışım Yapan Sözcükler
Çağrışım; bir sözcüğün anlam, şekil ve ses yakınlığı yoluyla başka sözcüklerle kurduğu bağlantılardır. Bazı sözcükler, zihnimizde farklı şeyler çağrıştırabilir.
“Hastane” sözcüğü “doktor, hasta, ilaç, reçete” gibi sözcükleri çağrıştırır.
“Aşçı” sözcüğü “yemek, mutfak, pişirmek, tatlı” gibi sözcükleri çağrıştırır.
9. İkilemeler
İkilemeler ayrı yazılır ve ikilemeleri oluşturan sözcüklerin arasına herhangi bir noktalama işareti konulmaz.
İkilemeler farklı yollarla oluşabilir.
iri iri → Aynı sözcüklerle oluşmuş.
mutlu mesut → Eş anlamlı sözcüklerden oluşmuş.
ileri geri → Zıt anlamlı sözcüklerden oluşmuş.
tek tük → Biri anlamlı, biri anlamsız olan sözcüklerden oluşmuş.
çıtı pıtı → İki anlamsız sözcükten oluşmuş.
gümbür gümbür → Yansıma sözcüklerden oluşmuş.
yalan yanlış → Yakın anlamlı sözcüklerden oluşmuş.
10. Pekiştirme
Sözcüğün anlamını güçlendirmek için ilk hecesine “m, p, r, s” ünsüzlerinden birinin getirilmesiyle oluşan sözcüklere pekiştirmeli sözcükler denir.
Deniz, dünün aksine bugün dümdüzdü.
Gece kapkara bir örtü gibi şehrin üstüne çökmüştü.
Çepeçevre, çırılçıplak, düpedüz, güpegündüz, paramparça, sapasağlam, sırsıklam vb. sözcükler de pekiştirmeli sözcüktür.
İkilemelerle pekiştirme yapılabilir.
Araçlar sıkışan trafikte ağır ağır ilerliyordu.
Onun hakkında konuştuğumuzu duyunca bize kötü kötü baktı.
“-mi” eki ile de pekiştirme yapılabilir.
Bize doğru gelen adamın yorgun mu yorgun bir hâli vardı.
Kutunun içinden küçük mü küçük bir kedi çıktı.
11. Türkçesi Varken
Günlük hayatta sıkça kullandığımız bazı sözcükler, dilimize başka dillerden geçmiştir. Türkçenin kendi varlığını bozulmadan sürdürebilmesi için yabancı kökenli bu sözcüklerin yerine Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen göstermeliyiz.
Puzzle → yapboz
Gramer → dil bilgisi
Absürt → saçma
Dizayn → tasarım
Ekstra → fazladan
Kampüs → yerleşke
Orijinal → özgün
12. Yansıma Sözcükler
Doğadaki canlı ya da cansız varlıkların çıkardığı doğal seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansıma sözcükler denir.
Pencerenin gıcırtısı rüzgârın sesine karışıyordu.
Yolun kenarında kalan dere şırıl şırıl akıyordu.
Bisikletimin lastiği inşaatın yanından geçerken patladı.
Eski günlerden bahsedilince zır zır ağlamaya başlıyorsun.
13. Nitel Anlam
Bir varlığın rengi, şekli, kokusu, tadı, duygusal hâli ya da davranışı gibi ölçülemeyen niteliklerini belirten sözcüklere nitel anlamlı sözcükler denir.
O, sözünü esirgemeden söyleyen cesur bir insandı.
Küçük kızın sarı saçları güneşte altın gibi parlıyordu.
Bugün gittiğimiz kafede ilginç bir olay yaşadık.
Piyanonun büyüleyici sesi âdeta dinleyicilerin ruhuna dokunuyordu.
14. Nicel Anlam
Bir varlığın uzunluk, ağırlık, sıcaklık, büyüklük, miktar, zaman, sayı gibi ölçülebilir veya sayılabilir özelliklerini belirten sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir.
Şehir, yüksek katlı binalar tarafından ele geçirilmiş gibi görünüyordu.
Mavi kuş, ılık bir bahar gününe açtı küçücük gözlerini.
Elinde kocaman bir hediye paketiyle doğum gününe geldi.
Kaldığım yurdun odası oldukça geniş, bütün eşyalarım rahat rahat sığıyor.


