5. Sınıf Söz Varlığı – a. Sözcükte Anlam Konu Anlatımı
5. Sınıf “Sözcükte Anlam” konu anlatımı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline göre hazırlanıp sitemize yüklenmiştir.
1. Gerçek Anlam
Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamına denir. Aynı zamanda sözcüğün sözlükteki ilk anlamıdır.
Adana’nın sıcağı insanları yaz aylarında çok rahatsız ediyor.
“Sıcak” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “yakmayacak derecede ısısı olan” dır.
Azar azar büyüyen aydınlığa doğru tüm gücümle koşuyordum.
Kanadı kırılan kuş, uçmakta zorlanıyordu.
Boş bir sandalye bulup hemen yanına oturdum.
Büşra düşünce ayağını incitti.
Yeni evine bu yoldan daha kısa sürede gidiliyormuş.
Soğuktan korunmak için sıkıca giyinmiş.
Şubat ayında soğuk hava çocukları hasta etti.
Karanlık olmadan eve gitsek iyi olur.
Küçük çocuk nedense hüzünlü görünüyordu bugün.
Güneşi gören çamaşırlar kısa sürede kurumuş.
Öğle yemeğinde yediği tavuk ürünü galiba midesini bozdu.
Fabrikanın içini kötü bir koku sarınca işçiler korktu.
Anneannesinin diz ağrıları artık dayanılmaz olmuş.
Roman, ince olmasına rağmen anlatımı yoğundu.
Ödevi için kartonu önce ikiye sonra dörde kesti.
Kedi, yumuşacık yastıkta derin bir uyku çekti.
Keskin bıçakla eti doğraması uzun sürmedi.
Daha etler pişmeden mangalın ateşi zayıflamıştı.
2. Mecaz Anlam
Bir sözcüğün, gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlamdır.
Dün akşam saatlerinde kızgın bir adam bağırarak odama girdi.
“Kızgın” sözcüğü bu cümlede “çok ısınmış” anlamından tamamen uzaklaşarak “kızmış olan, öfkeli” anlamında kullanılmıştır.
Yeni öğrenci soğuk tavırlarıyla herkesin dikkatini çekti.
Sonuçlar istediği gibi gelmeyince hevesi kırıldı.
Bu olayda kesin onun da parmağı var.
Tatlı sözleriyle hepimizi ikna etti.
Bu renk seni pek açmadı.
Yüzünde acı bir gülümseme vardı.
Okul müdürü oldukça sert biriydi.
Rakip takımı sahadan sildik .
Korkudan sesi soluğu kesilmişti yavru köpeğin.
İki ülkenin ilişkileri arasında soğuk rüzgârlar esiyordu.
Bütün suçu her zamanki gibi bana attılar.
Eve geç geldiğim için annem bana çok kızdı.
Mesleğini eline alana kadar çok zorlu yollardan geçti.
Bilimin ışığında ilerlemek ilk hedefimiz olmalı.
Annesinin söylediği sözler ona çok dokundu.
Temiz kalpli birçok arkadaşa sahibim.
Takımlar birincilik için kıyasıya çekişiyordu.
3. Yan Anlam
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşmadan kazandığı yeni anlama yan anlam denir.
Yan anlam; çoğu zaman, canlılara ait organ ya da kısımların, cansız varlıklara yakıştırılması veya benzetilmesi ile oluşur.
Üstündeki yüklerin ağırlığına dayanamayan masanın ayağı kırıldı.
“Ayak” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü” dür. Ancak “masanın ayağı” söz grubunda “ayak” benzetme yoluyla kazandırılmış yeni anlamdır yani yan anlamdır.
Pilot, uçağın kanadında bir sorun olduğunu fark edince acil iniş yaptı.
Şişenin ağzına yerleştirdikleri tıpa özel bir maddeden yapılmıştı.
Dağın eteklerine diktikleri ağaçlar yeşillenmeye başladı.
4. Terim Anlam
Bir bilim, sanat, spor ya da meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir.
Fen bilimleri dersinde fotosentez konusunu gördük.
Kurtuluş Savaşı’nı anlatan oyun beş perdeden oluşuyor.
Penaltı kullanan oyuncu sarı kart aldı.
Dize sonundaki ses benzerliklerine redif denir.
Üçgen konusunu anlamakta zorlanıyorum.
Herkes flütünü yanında getirmişti.
Her okuduğunda duygulanırdı vatan şiirlerini.
Fen bilimleri dersinde ışık konusuna geçmişler.
Top defansa çarpmasaydı ağlarla buluşacaktı.
Öğrenciler, çekim eklerini kolayca kavrayabilmişti.
Açıları yanlış topladığım için sonuç da yanlış olmuş.
Hakem, o pozisyona faul vermeseydi maç bizimdi.
Öğretmenimiz, ikilemeleri cümle içinde kullanmamızı istedi.
Müzik dersine notaları öğrenerek giriş yaptılar.
Bir sözcük birçok dalda terim anlamda kullanılabilir.
Kelimenin kökünü bulamayınca yardım istedi. (Türkçe)
İki basamaklı sayıların kökünü bulabiliyorum. (Matematik)
Ağaçların hepsi kökünden çürümeye başlamış. (Biyoloji)
5. Çok Anlamlılık
Bir sözcüğün zamanla birden çok anlamı ifade edecek şekilde kullanılmasına çok anlamlılık denir.
Açılmak:
Kasabada yeni bir fabrika açılmış. (Açma işine konu olmak)
Yıllar önce aldığımız perdenin yıkana yıkana rengi açılmış. (Renk koyuluğunu yitirmek)
Ayağına dar gelen ayakkabı birkaç gün sonra açıldı. (Genişlemek, bollaşmak)
Sert:
Sert bir tahta ile vurmuşlar. (Kırılması güç olan, yumuşak karşıtı)
Buranın sert havası bana hiç yaramadı. (Kolay dayanılmayan, zor katlanılan)
Kimseye karşı sert bir hareketi olmazdı. (Hırçın, öfkeli)
6. Çağrışım Yapan Sözcükler
Çağrışım; bir sözcüğün anlam, şekil ve ses yakınlığı yoluyla başka sözcüklerle kurduğu bağlantılardır. Bazı sözcükler, zihnimizde farklı şeyler çağrıştırabilir.
Mesela “okul” sözcüğü “öğretmen, öğrenci, sınıf, sıra, kantin, zil” gibi sözcükleri çağrıştırır.
7. İkileme
Anlamı güçlendirmek için yapılan sözcük tekrarına ikileme denir.
İkilemeleri oluşturan sözcüklerin arasına herhangi bir noktalama işareti konulmaz ve ikilemeler ayrı yazılır.
İkilemeler farklı yollarla oluşabilir.
yavaş yavaş, tatlı tatlı – Aynı sözcüklerin tekrarıyla oluşmuştur.
akıllı uslu, mutlu mesut – Eş anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.
acı tatlı, dost düşman – Zıt anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.
eski püskü, yırtık pırtık – Biri anlamlı, biri anlamsız olan sözcüklerden oluşmuştur.
abuk sabuk, ıvır zıvır – İki anlamsız sözcükten oluşmuştur.
lıkır lıkır, horul horul – Yansıma sözcüklerden oluşmuştur.
sağ salim, ağrı sızı – Yakın anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.
8. Pekiştirme
Sözcüğün ilk hecesine m, p, r, s sesleri getirilerek yapılan ve farklı görevlerde kullanılan sözcüklere pekiştirmeli sözcükler denir.
Unu fazla koyduğum için kurabiye kaskatı oldu.
Güneş, köpeğin kapkara tüylerini yavaşça sevdi.
Sobaya birkaç odun daha atınca oda sımsıcak olur.
İkilemelerle pekiştirme yapılabilir.
Çocuğun mavi gözleri meraklı meraklı bakıyordu.
Bayram töreninde şiirini tane tane okudu.
Kaba kaba konuşmalarıyla beni arkadaşlarıma rezil etti.
‘‘mi” eki kullanılarak da pekiştirme yapılabilir.
Gittiğimiz kafe şahane mi şahane bir manzaraya sahipti.
Sevimli mi sevimli bir kız çocuğu kapıyı açtı.
Sinemada izlediğimiz filmin komik mi komik sahneleri vardı.
9. Türkçesi Varken
Günlük hayatta sıkça kullandığımız bazı sözcükler, dilimize başka dillerden geçmiştir. Türkçenin kendi varlığını bozulmadan sürdürebilmesi için yabancı kökenli bu sözcüklerin yerine Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen göstermeliyiz.
adisyon: hesap
anekdot: hikayecik
billboard: duyuru tahtası
anatomi: beden yapısı
periyot: dönem
jenerasyon: kuşak
data: veri
monoton: tekdüze
check-up: tam bakım
departman: bölüm
dubleks: iki katlı
online: çevrim içi
reyting: izlenme oranı
elastik: esnek


