1) birbirine sarılıp kucaklaşmak: ‘Batan bir gemide birbirini arayıp bulduktan sonra sarmaş dolaş olmuş felaketzedelere benziyorlar.’ –N. F. Kısakürek. 2) iç içe girmek, karman çorman olmak.
1) birbirine sarılıp kucaklaşmak: ‘Batan bir gemide birbirini arayıp bulduktan sonra sarmaş dolaş olmuş felaketzedelere benziyorlar.’ –N. F. Kısakürek. 2) iç içe girmek, karman çorman olmak.