1) konuşturmak: ‘Yıllar yılı, bu amaçları devlet adamlarımız, basınımız, sanat âlemimiz dile getirip durmuştur.’ –T. Halman. 2) belirtmek, anlatmak, açıklamak, ifade etmek: ‘Kendi kendime, adlı şiirinde bunu şöyle dile getirir.’ –S. Birsel.
1) konuşturmak: ‘Yıllar yılı, bu amaçları devlet adamlarımız, basınımız, sanat âlemimiz dile getirip durmuştur.’ –T. Halman. 2) belirtmek, anlatmak, açıklamak, ifade etmek: ‘Kendi kendime, adlı şiirinde bunu şöyle dile getirir.’ –S. Birsel.